
ÖZET
Kısa bir aradan sonra sizlerle buluşan bu sayımızdaki dosyamızda müzeleri sadece sergi mekânı değil, aynı zamanda temsil mücadelelerinin yaşandığı, görünürlük ürettiği gibi sessizlik ve görünmezlik üreten kurumlar olarak da ele alıyoruz. Nan Goldin’in PAIN eylemlerinden İstanbul Modern’deki “kuşlama”ya uzanan örneklerle, müze eleştirisinin farklı biçimlerine bakıyoruz.
Gündem bölümünde, geçtiğimiz ay kalbimizi kıran bazı kayıplardan bahsettik ancak bülteni hazırlarken sanatçı, yönetmen, barış elçisi ve ağaçların da vekili olan Sırrı Süreyya Önder’i kaybettik, sevenlerine baş sağlığı diliyoruz. Gündem’in devamında ise açılması beklenen bazı müzelerden ve sanat öğrencilerinin taleplerinden oluşan bir derlemeyi sizlerle paylaşıyoruz.
Tırnak İçinde’de bu kez, Salt Beyoğlu’nda devam eden Hayvanların Yaşamı sergisi içindeki arşiv çalışmasına odaklanıyor, İstanbul’un köpeksizleştirmesine yalnızca şiddet boyutuyla değil ihtimam, şefkat ve koruma üzerinden de bakmanın yollarını dinliyoruz.
GÜNDEM
ICOM’un Museums and Chill adlı podcastinin yeni bölümü yayınlandı. Museums through a Gender Lens isimli bölümde müzelerin baskın anlatılara nasıl meydan okuyabileceği, sergilerinde feminist bir bakış açısını nasıl dahil edebileceği ve sömürgeci dinamikleri yeniden üretmeden kültürlerarası diyaloğu nasıl teşvik edebileceği konusu konuşuluyor.
Brooklyn Müzesi’nde çok ilginç şeyler oluyor. Bütçe kısıtlarına yanıt olarak Brooklyn Müzesi, uzun süredir uyguladığı "istediğin kadar öde" politikasını bırakarak yerine “Biz Ne Uygun Görürsek Öde” adlı yeni bir program başlatıyor. 1 Nisan itibarıyla, üst düzey yöneticiler tarafından gönderilen ve Hyperallergic’in incelediği tüm personellere gönderilen e-postaya göre, girişteki personel, ziyaretçilerin kıyafetlerini, aksesuarlarını ve “genel havasını” değerlendirerek giriş ücretlerini belirleyecek.
Hatta Brooklyn Müzesi'nden anonim kaynaklar, ön cephe personelinin, ziyaretçilerin ayakkabılarının fiyatlarını değerlendirmenin yanı sıra sahte ürünlerle orijinal tasarım parçalarını ayırt etme konusunda da eğitim aldığını da doğruladı.
Kapitalizmin eğlenceli bir simülasyonu olan Monopoly, Orsay Müzesi ile bir işbirliği yaparak, Orsay versiyonunu üretti. Monopoly’nin websitesinde, bunu oynarken bir küratörün aldığı riskleri alacağınızı şu şekilde aktarıyor: “Zarları at, risk al ve Musée d'Orsay’da unutulmaz sergiler düzenle. Musée d'Orsay’ın en iyi küratörü ol! Departmanının koleksiyonunu genişletmek için sanat eserleri satın al, olabildiğince çok ziyaretçiyi çekmek için etkileyici sergiler organize et. Müzayedelerde daha yüksek teklif ver, diğer küratörlerle pazarlık yap ve oyunu kazanmak için en yaratıcı kişinin sen olduğunu kanıtla!”
Kurucularımızdan Gülşah’ı çok sevindiren bir arşiv ve dijitalleştirme haberini sizlere aktarıyoruz. Balat Kilisesi Vakfı'nın 1700'lerden bu yana evrak ve belge barındıran arşivi dijitalleştirildi! Ülkemizde arşiv ve kayıt konularındaki eksikliğin devasa olması yüzünden bizi oldukça sevindiren bir haber!
Whitewall Art 2025’in beklenen müzelerini listeledi. Bu müzeler arasında Guggenheim Abu Dhabi, Fondation Cartier gibi şube ve ultra lüks müzeler var.
Dijital teknolojiyi sanat üretiminde Türkiye’de ilk kullanan sanatçılardan olan Teoman Madra, 23 Nisan günü 93 yaşında iken yaşamını yitirdi. Türk sanatının önemli isimlerinden Madra’nın ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyoruz.
Geçtiğimiz aylar bizlerden çok şey götürdü. Kaybettiğimiz önemli isimlerden biri de 27 Mart’ta hayata gözlerini yuman, Türkiye’de müzeciliğin ve sanatın önemli isimlerinden hocamız Tomur Atagök. Tomur hoca sanatçı kişiliğinin yanı sıra Türkiye’deki akademik müzecilik eğitiminin kurucusu olması ve bitmek tükenmek bilmeyen akademik üretimleriyle örnek aldığımız bir insandı. Müzecilik ve sanat camiasının başı sağolsun.
Demokrasiye en ihtiyaç duyduğumuz dönemlerin ülkemizde asla bitmemesi, hak, hukuk ve adaleti sürekli kovalamak zorunda kalmamız sanat ve üretim süreçlerini de etkiliyor. İstanbul’un 3 kere seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanaması sonrası öğrencilerin barikatları aşmasıyla başlayan süreçlerin devamında, Argonotlar mikrofonu üniversite öğrencilerine uzattı ve sanat bölümlerinde okuyan öğrencilerin taleplerini bizlerle paylaştı.
DOSYA
“Allah müzeleri başımızdan eksik etmesin.”
İnsel İnal

Kısa bir aradan sonra Merak Kabineleri yeniden yayında. Bu bölümde, müzelerin karanlıkta kalan yönlerini ve “saklanan” gerçeklerini konuşuyoruz. Podcast boyunca sorumuz çok net ve tanıdık: Müze nedir? Müze kavramını olduğu gibi, geleneksel anlamıyla kabul etmeyi reddediyoruz. Müzeleri yalnızca sanat eserleriyle değil; temsil ettikleri güç yapıları, bastırdıkları sesler ve aldıkları desteklerle birlikte konuşuyoruz. Çünkü bizce asıl önemli olan, müzenin neyi gösterdiğinden çok, neyi gizlediği.
Dolayısıyla bu bölümde, bir kurum eleştirisi olarak müze eleştirisinin giderek büyüyen bir dalga haline geldiği protesto örneklerine odaklanıyoruz. Müze nedir? Sadece bir koleksiyon mekânı mı, yoksa temsil savaşlarının, politik pazarlıkların ve kurumsal sorumlulukların sahnesi mi?
Nan Goldin’in PAIN (Reçeteli Bağımlılık Müdahale Ağı) adlı aktivist grupla birlikte yürüttüğü eylemlerden, müzelerin hayırseverlik adı altında nasıl etik krizlere sürüklendiğini tartışıyoruz. Opioid krizinin ortasında, sanat müzeleri Sackler ailesiyle olan bağlarını sorgularken, bazıları bağışları iade etti; bazılarıysa “politik değiliz” bahanesine sığındı.
Ama mesele sadece bağışçılarla sınırlı değil. Hans Haacke’nin sergisi iptal edilen işleri, çevre krizlerine karşı müzelerde düzenlenen iklim eylemleri, ve “Museums Are Not Neutral” hareketi bize müzelerin tarafsız olmadığını tekrar tekrar gösteriyor. Sanat kurumlarının nötr olmadığını dile getiren küratörler, sanatçılar ve aktivistler, müzeleri gerçek bir kamusal alan haline getirmenin yollarını arıyor.
Türkiye’den de örnekler var elbette. İstanbul Modern’de 2011 yılında yaşanan “Hayal ve Hakikat” sergisi etrafında gelişen “kuşlama”, sanatçıların temsil, ifade özgürlüğü ve ücretlendirme sorunlarına dikkat çekiyordu. Toplantı sırasında izleyicilerin üzerine bırakılan kâğıttan uçak biçimindeki bildiriler, bir dönüm noktasıydı: “müzeye karşı müzenin içinden bir işgal biçimi.”
Kurum eleştirisi, yalnızca dışarıdan gelen bir saldırı değil; içeriden başlayan bir yüzleşmedir. Bu nedenle bölümde “meta-müzecilik” kavramına da odaklanıyoruz. Müzeciliği nasıl yaptığımızı, kimin için ve kimin adına yaptığımızı sorgulamak, bugünün en yakıcı sorularından biri. Özellikle kamusal iddia taşıyan kurumların, bu özeleştiriden muaf tutulamayacağını hatırlatıyoruz. Müze sessizliği dediğimiz şey, aslında bir tercihtir. Sessizlik, tarafsızlıkla değil, bastırmayla ilgilidir.Müzeler değişebilir mi? Kurum içinden değişim mümkün mü? Belki de bu soruların cevabı, kurumu dışarıdan izleyenlerde değil, içindekilerin neyi görmeyi ve göstermeyi tercih ettiğinde yatıyor.
Podcasti dinleyin:
TIRNAK İÇİNDE
“Köpek ve kedi mücadelesi Kuyruk başına 10 kuruş verildiği halde halk bu işe rağbet etmiyor.”
- Kuyruklu Tevkifat
Salt Beyoğlu, 16 Nisan – 10 Ağustos 2025 tarihleri arasında, Joanna Zielińska küratörlüğünde hazırlanan Hayvanların Yaşamı sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi ismini J. M. Coetzee’nin insan merkezli bakış açısını sorgulayan, hayvana yönelik empati ve şefkati ele alan romanından alıyor.
Sergi içinde bir sergi olarak kurgulanan İhtimam ile Şiddet Arasında: İstanbul’un Köpekleri ise, Dr. Mine Yıldırım’ın “İstanbul’un köpeksizleştirilmesi” olarak tanımladığı uzun erimli politikaları görünür kılıyor. 1910 yılında on binlerce köpeğin Sivriada’ya sürülmesiyle simgelenen bu tarih, yalnızca bir şiddet anlatısı değil; aynı zamanda bu şiddete karşı gelişen merhamet, koruma ve ihtimam pratiklerinin de tarihidir. Arşiv belgeleri ve birinci el kaynaklara dayanan bu çalışma, izleyiciyi hem kurumsal şiddetin hem de direnişin izlerini sürebileceği iki yönlü bir tarihsel kronolojiye davet ediyor. Zarife’nin kurtarılma anı, bu anlatının hem sembolik hem duygusal doruk noktası.
İhtimam ile Şiddet Arasında: İstanbul’un Köpekleri’nin kurgusunu Mine Yıldırım’dan dinlemek isteyenler için bir öneri daha: Dört Ayaklı Şehir Radyosu.